Masalların Ardındaki Gerçek: Klasik Çocuk Masallarında Özel Gereksinim Temsiline Dair Bir İnceleme

Alan Hodkinson ve Jemma Park

Özet

Bu çalışma, İngiliz Ulusal Müfredatını desteklemek amacıyla kullanılan, geleneksel çocuk masallarının içindeki özel gereksinimin kültürel inşasını incelemektedir. Çalışmada, popüler çocuk masallarında özel gereksinime ilişkin yer alan gizli temsilleri ve kalıp yargıları ortaya çıkarmak amacıyla metin analizi, eleştirel söylem analizi ve göstergebilimi birleştiren bir meta analiz süreci olan proto metin analizi kullanılmıştır. Beş hikâye kitabının detaylı olarak incelendiği bu çalışmada, normal karakter için ‘’mükemmel’’ fiziksel görünüme vurgu, dışlama, kaçınma ve özel gereksinimli karakterin ‘’kötülüğün nesnesi’’ olarak yansıtılmasının yanı sıra hikâyenin sonunda ‘’sonsuza dek mutlu yaşadılar’’ kalıbının kullanılmasından oluşan temaların kullanıldığı bulunmuştur. Çalışmada, İngiliz Ulusal Müfredatını destelemek amacıyla yaygın olarak kullanılan bu kurmaca kitapların, özel gereksinimi temsil etme biçimleri açısından sorunlu olduğu sonucuna varılmıştır. Yazarlar, bu tür çocuk edebiyatının, küçük yaştaki çocuklara özel gereksinim karşıtı varsayımları ve bu konudaki baskıcı tutumları tanıttığını savunmaktadır. Biz, ilgili çocuk edebiyatı kitaplarının bahsedilen bu tutumların toplumda tekrarlanmasının altında yatan bir faktör olabileceğini öne sürüyoruz.

Anahtar Kelimeler: Özel gereksinim, Masallar, Temsiller, Proto-Metin Analizi

Giriş

Analizimizdeki kavramsal başlangıç noktası, çocuk edebiyatının, çocukların hem içinde yaşadıkları dünyayı hem de kültürel miraslarını anlamlandırmalarını sağlayan güçlü bir araç olduğudur (Ullah, ve ark.,2014). Alanyazında, çocuk kitaplarındaki özel gereksinimin temsili, birçok araştırmacı tarafından (bkz. Barnes, 1992; Hodkinson, 2016a; Beckett ve ark., 2010) küçük yaşlardaki çocukların eğitimi açısından önemli bir sorun olarak gözlemlenmektedir. Bu endişe, bu tür edebiyatın özel gereksinimi insanlar için daha kapsamlı sosyal adalet sorunları yaratma potansiyeline dayanmaktadır (Siebers, 2010). Örneğin, Macabe ve ark., (2011) ‘nin analizi bu tür metinlerin küçük çocuklara, neyin ‘’normal’’, neyin ‘’güzel ve çirkin’’, neyin ‘’doğru ve yanlış’’ ve daha da önemlisi ‘’neyin ulaşılabilir’’ olduğuna ilişkin mesajlar ilettiğini öne sürmektedir.

Pedagojik materyallerdeki özel gereksinimin kültürel yapılarının açıklanmasına yönelik akademik değerlendirmelerin yetersizliği göz önüne alındığında, bu makale, çocuk edebiyatında özel gereksinimin temsillerini inceleyen araştırmalara katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Alanyazının bu bakış açısından hareket eden araştırma, öğretmenlerin İngilizce derslerini desteklemek amacıyla kullandıkları çocuk masallarından oluşturulan bir bütüncede metin ve görsellerin seçimini herhangi bir normallik kavramının etkilemiş olup olmadığını araştırmaktadır. Seçilen beş çocuk kitabı şunlardır: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Güzel ve Çirkin, Rumpelstiltskin, Peter Pan ve Çirkin Ördek Yavrusu. Araştırma, proto metin analizinin uygulanmasıyla, çocuk masallarında özel gereksinimin nasıl temsil edildiğini ve bu temsillerin tıbbi eksiklik ve olumsuz kalıpyargı yapısı içinde oluşturulup oluşturulmadığını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Ancak bu analize başlamadan önce, çocuk kitaplarında özel gereksinimin mevcut ve güncel temsiline ilişkin kısa bir bağlamsal bilgi sunmak yerinde olacaktır.

Özel gereksinimin temsili: zor bir geçmiş ve sorunlu bir bugün?

Flood (2016) tarafından yapılan araştırma, Güzel ve Çirkin, Rumpelstiltskin ve Jack ve Fasulye Sırığı gibi ünlü masalların yaklaşık 4.000 ila 5.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Tarihsel olarak, araştırma çocuk edebiyatı yazarlarının bu tür metinlerde özel gereksinimli karakterlerini okuryazarlık sembolizmi veya gerçekten hikayedeki daha önemli diğer karakterlerin ahlaki gelişimine yardımcı olmak için kullandıklarını ileri sürmüştür. (Dyches ve Prater, 2000). Greta’nın (1986) açıkladığı gibi, 19. yüzyıldan kalma kitaplar, özel gereksinimi bir acı çekme biçimi ya da acınacak bir durum ve özel gereksinimi olmayan bireyler veya toplum için bir yük olarak temsil etmektedir. Daha yakın zamanda Carlisle (1988), 1940’lar ile 1980’ler arasındaki daha genel çocuk metinlerini incelediği bir çalışmasında, özel gereksinimli karakterlerin tasvirinde bir artış olduğunu fark etse de çocuk metinlerinin hala özel gereksinimli bireylere yönelik olumsuz mesajlar verdiğini öne sürmüştür. (Bkz. Sanders, 2000). Harris ve ark. (1993), rastgele seçilen 45 metinde özel gereksinimin temsillerini karşılaştırdılar, 1978’den sona olumsuz kalıpyargıların ve ayrımcı olmayan dil kullanımının azaldığını tespit ettiler. Ayrıca, özel gereksinim bireylerin hikayelerde ‘’uygun rol modelleri’’ olarak gerçekçi bir şekilde tasvir edilmesi de bu dönemden sonra artmıştır (Prater, 2003).

Ancak daha karamsar bir bakış açısıyla, Ayala (1999), 1974 ile 1996 yılları arasında yayımlanan ve özellikle özel gereksinimli karakterleri yansıtan 59 kurmaca ve kurmaca dışı çocuk kitabını inceledi. Bu çalışmanın bulgularına göre, özel gereksinim bireylerin sadece %20’si yazarın belirlediği şekilde ‘’gerçekçi karakterler’’ olarak tasvir edilmiştir. Bu çalışma, özel gereksinim karakterlerin, toplumda yaygın olan -demografik eğilimleri- ve olumsuz kalıpyargıları yansıttığını ortaya koymuştur. Ayrıca Hughes (2006), Beckett ve ark. (2010) çalışmasına bu noktada dikkat çekmek oldukça mühimdir. Hughes çalışmasında, 12 yaş veya altındaki çocuklar için hazırlanan altı resimli kitapta görme bozukluğunun nasıl temsil edildiğini inceledi. Hughes-’in analizi, bu metinlerin bazılarının özel gereksinim hakkında kalıpyargı mesajlar içermeye devam ettiğini ama en azından sevgi ve şefkatle görme bozukluğunun iyileşebileceğini göstermiştir. Hughes-‘un araştırması, öğretmenlerin ders kaynaklarına hangi kurmaca dışı kitapları dahil edecekleri konusunda çok daha seçici olmaları gerektiği sonucuna varmıştır. Beckett ve ark. (2010) araştırmaları, 21. yüzyılda özel gereksinim ve yetersizlik temsillerinin, önceki yüzyılda hâkim olan temsillere kıyasla belirgin bir şekilde değişmediğini ortaya koymuştur. Beckett’in bulguları, Reiser ve Mason (1992) ile tutarlı olarak, ayrımcı dil ve olumsuz kalıpyargıların, çocuk edebiyatındaki özel gereksinim temsillerinde hâlâ yansıtıldığını göstermektedir.

Diğer çalışmalar (örneğin; Schmiesing, 2014 ve Zascavage, 2014), bu tür karamsar anlatıların Grimm Kardeşler’in klasik masallarında mevcut olduğunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu araştırmalar, söz konusu hikayelerin, “körlük korkunç bir kaderdir” gibi “evrensel doğrular” (Zascavage, 2011, s. 158) ile şekillendiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, görme bozukluğunun, diğerlerinin yanı sıra, “yoksulluk, hak mahrumiyeti ve saygısızlık” gibi sonuçlara yol açacağı ve özel gereksinimin “kötü bir davranışın bedeli veya sonucu” olarak sunulduğu belirtilmiştir (Zascavage, 2011, s. 158 ve 159). Schmiesing, bu tarz klasik masalların, bedensel yeterlilik kavramı üzerine kurulduğunu ve özel gereksinimin, aşılması gereken bir trajedi olarak görüldüğünü eklemektedir.

Son zamanlarda müfredat kaynakları üzerine yapılan araştırmalar, özel gereksinimin olumlu bir şekilde temsil edilmediğini ortaya koymuştur. (Hodkinson, 2016a; Hodkinson ve Beigi, 2014; 2016). Quayson (2007), bu alandaki araştırmalara katkıda bulunarak, çocuk edebiyatında özel gereksinimli karakterlere yer verildiğinde, bu karakterlerin sürekli olarak olumsuz bir şekilde algılandığını ve korkutucu senaryolar ve imgeler kullanıldığını, bunun da çocukların bu karakterlerden hoşlanmamalarına neden olduğunu belirtmektedir. Wall ve Crevecoeur’a (2016) göre, bu tür kalıpyarı temsiller, çocuklar arasında özel gereksinimli bireylere yönelik sorunlu tutumların gelişmesine neden olmaktadır. Billed ve Bogdana’nın (1977) analizine göre, bu tür tutumlar, on yaygın stereotip içinde kavramsallaştırılmaktadır: özel gereksinimli bireyler ‘’acınası ve zavallı’’, ‘’şiddet nesnesi’’, ‘’uğursuz ve şeytani’’, ‘’tuhaf veya egzotik’’, ‘’alay konusu’’, ‘’süper engelli’’, ‘’en büyük düşmanı kendileri’’, ‘’yük’’, ‘’aseksüel’’ ve ‘’günlük hayata tam olarak katılamayan’’ kişilerdir. Solis (2004) bu kalıpyargıların kültürel mirasımıza derinlemesine işlediğini belirtiyor. Üstelik Agbaw (2011), 21. yüzyılda kullanılan geleneksel peri masallarının hala bu geçmiş ilkelere odaklandığını belirtmektedir. Uygulamada, bu durum, çocukların özel gereksinimli ve özel gereksinimli olmayan bireyler arasında belirgin bir ayrım oluşturan kurmaca eserler okudukları anlamına gelmektedir. Bu klasik kitaplardaki ayrımcılık biçimi, bir zamanlar özel gereksinimli bireylere karşı çok yaygın olan kalıpyargı tutumları günümüzde (yeniden) sunmaktadır. Şimdi sırasıyla çocuk hikayelerinde kullanılan bazı klasik özel gereksinim temsillerini ele alıp inceleyeceğiz.

Özel gereksinim karakterin kötü olması

Burada, Batı kültürü tarihi boyunca görsel imgelerin ve metinsel açıklamaların (Solis, 2004) kötülük ve ahlaksızlık için bir metafor olarak kullanıldığını fark etmek önemlidir (Connor ve Bejorian, 2007). Dahl (1993) tarafından gerçekleştirilen araştırma, klasik metinlerdeki özel gereksinimli karakterlerin rolüne ilişkin eleştirel bir bakış sunmaktadır. Araştırmasının ortaya çıkardığı baskın bir temanın, özel gereksinimli karakterin genellikle kötü karakter olarak algılanması olduğunu savunuyor. Araştırmacılar bahsettiğimiz kalıpyargılar çözümleyerek, bu etiketlerin çocukların zihinlerinde özel gereksinimli karakteri sıklıkla kötülüğün vücut bulmuş hali, ‘’kötü karakter’’ veya izole edilen bir varlık ile ilişkilendirdiğini tespit etmişlerdir. Bu araştırmada kritik bir nokta, geleneksel çocuk masallarının sıklıkla özel gereksinimli karakterleri acınası ve zavallı insanlar olarak şekillendiren bir özel gereksinim trajedisi olarak modeli olarak kullandığı bulgusudur. Dahası, geleneksel peri masalları fiziksel deformasyon, hastalık, görünür kusurlar ve canavarca davranışlar arasında bir bağlantı kurar (Sontag, 1978). Örneğin, Sontag (1978) ‘’normlardan’’ uzak dış görünüşlere sahip olan karakterlerin çoğunlukla kötü varlıkları temsil edecek şekilde kullanıldıklarını savunur. Bunun bir örneği, geleneksel Peter Pan masalında ‘’Kaptan Kanca’da’’ görülür. Protezli bir ampute olan Kanca, tartışmalı ahlaki değerlere sahip kötü bir karakterdir. Dahl (1993), özel gereksinim kavramının metinde bu şekilde kullanılmasının, endişe verici bir şekilde, çocukların, bir uzvu eksik olan tüm bireylerin Kanca karakterininkine benzer bir kişiliğe sahip olabileceğine inanmalarına neden olduğunu öne sürmektedir. Dahl’ın çalışması, Hodkinson (2007) ve Quayson (2007) tarafından yapılan araştırmalarla desteklenmektedir. Örneğin, Hodkinson, küçük yaştaki çocukların özel gereksinimli bir bireyle daha önce hiç tanışmamış olsalar bile özel gereksinimi kötü olarak gördüklerini gözlemlemiştir. Ayrıca Quayson (2007), bu şekilde tasvir edilen kültürün, bireyin özel gereksinime yönelik davranışını da etkileyebileceğini ileri sürmektedir. Bu olguyu “estetik kaygı” olarak adlandıran Quayson, özel gereksinimli bireyle sosyal bir ortamda karşılaşan çocuğun, bu durum karşısında otomatik olarak gerilim ve kaygı tepkisi vereceğini düşünmektedir.

Özel gereksinim karakterin mizah kaynağı olması

Alanyazın incelendiğinde, özel gereksinim karakterin sıklıkla mizah kaynağı olarak kullanıldığı görülmektedir (McGrail ve Rieger, 2014). Örneğin, çoğu peri masalında kötü karakter bir korku nesnesiyken, aynı zamanda alay konusu olmakta, aşağılanmakta ve özel gereksinimli olmayan karakterler tarafından sıklıkla utandırılmaktadır (bkz. Hodkinson, 2016a). Shakespeare bu argümana şu şekilde katkıda bulunur: özel gereksinimli karakterler sadece kötü karakter olarak tanıtılmakla kalmaz, aynı zamanda klasik hikayelerde sıkça günah keçisi olarak da temsil edilirler (Shakespeare, 1994). Bunun aksine, geleneksel masallarda ‘’iyilik’’, uzun ve dalgalı (genellikle sarışın) saçları ve gülümseyen yüzleri olan melekvari figürlerle ifade edilir. Bu tür temsillerin, özel gereksinimli bireyleri iki şekilde sunan bedensel bir gerçeklik yarattığı ileri sürülmektedir (Solis,2004). Bunlar, ‘’yardıma ihtiyaç duyan, yenilmiş ve öfkeli insanla’’ ya da ‘’asla pes etmeye’’, özel gereksinimlerinin onları dışarı çıkıp dünyayı fethetmeleri için bir meydan okuma haline getirdiği insanlar olarak tanımlanmaktadır (Crow, 1990, s.1). Conner ve Bejorian (2007) bu tür tasvirlerin toplum ve toplumsal değerler hakkında çok şey anlattığına inanmaktadır.

Özel gereksinim karakterlerin *süper engeli* olması

Özel gereksinimle ilgili bir diğer yaygın kalıpyargı, süper engelli olma durumudur. Goodley (2010), özel gereksinimli bireylerin ‘’bedensel sınırlamalarına’’ rağmen başarılı olduklarında bile böyle bir konumda olduklarını belirtmektedir. Harnett (2000), özel gereksinimli bir karakterin hikâye içinde olumsuz olarak gösterilmemesi durumunda ‘’süper engelli’’ kalıpyargısının sıklıkla kullanıldığına inanmaktadır. Bu kalıpyargı kullanıldığında, özel gereksinimli bireylerin kabul görmek ve mutluluğa ulaşmak için kendilerini değiştirmeleri gerektiği bir dünyayı betimler (Harnett, 2000). Ayrıca Harnett (2000), masallarda sıkça yer alan sihirli iksirlerin kullanımının, çocuklara özel gereksinimli bireylerin sihirli bir şekilde iyileşebileceğini ve normal hale gelebileceği yönünde gerçekçi olmayan bir inanç sunduğunu tespit etmiştir (Harnett, 2000). Bu tür bir kalıpyargı tehlikesi, çocukların özel gereksinimin gerçek ya da ciddi olmadığına inanmasına yol açarak, okuyucunun özel gereksinimli bireylerin karşılaştığı sonuçları ve toplumsal önyargıları yanlış yorumlamasına neden olmasıdır. Beckett ve diğerleri (2010) Harnett’in argümanını genişleterek çocuk edebiyatındaki ‘’sonsuza dek mutlu’’ sonların da sorunlu olduğunu öne sürmektedir. Bu sonlandırma şekli, çocukların özel gereksinimli bireyin bedeninin sihirli bir şekilde düzeltilebileceğine inanmalarını sağlar. Bu karmaşık ancak basit hikâye sonlandırma yolu, çocukların özel gereksinimi daha az önemli görmelerine yol açar ve aynı zamanda özel gereksinimli bireylerin karşılaştığı zorlukları görmezden gelir.

Araştırmanın incelenmesi sonucunda, ‘’normalliğin’’ çocuk edebiyatında kilit bir faktör olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum, özel gereksinimli karakterlerin ‘’süper engelli’’ kalıpyargısıyla temsil edilmesinin, özel gereksinimli olmayan karakterlerin ise popüler ve mükemmellik imgesi olarak sunulmasının bir sonucudur (Davis, Dickey ve Stratford, 1992). Santiago’nun ‘’Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’’ peri masalı üzerine yaptığı araştırma, Cüceler ve Pamuk Prenses karakterleri arasındaki ayrımın bu tür yanlış temsillere iyi bir örnek olduğunu gösterir. Buradaki temsil farklılığı, okur nezdinde normal olmanın gerekliliğinin altını çizer; bu da ‘’normal’’ olmak ve dolayısıyla toplum tarafından kabul edilmek için kişinin Pamuk Prensese benzer özelliklere sahip olması gerektiği düşüncesini destekler (Santiago, 2007).

*: İngilizce de ‘’super cripple’’ ifadesi, genellikle olumsuz ve aşağılama amacı taşıyan özel gereksinimli bireyleri olumsuz bir şekilde tasvir ederken kullanılır. (Çevirmenin Notu [Ç.N.]).

Masal anlatmak- Ulusal Müfredatı desteklemek için masalların kullanılması

Eğitim Bakanlığı (2014), birinci kademe öğrencilerinin Hansel ve Gretel, Rumpelstiltskin ve Notre Dame’ın Kamburu gibi geleneksel masalların kullanımını teşvik eden bir müfredata tabi olduklarını belirtmektedir. Bu masalların, çocukları, toplum tarafından kabul gören kültürel normları benimsemeye teşvik eden hikayelerin ve etkilerinin karmaşık katmanlarının temelini attığını öne sürüyoruz (Leslee ve Sturn, 2007). Cameron ve Rutland (2006), çocukların edebiyat eserlerini okuduklarında özel gereksinimli karakterlere yönelik tutumlarının kalıcı hale gelebileceğini ve hatta özel gereksinimli bireyle doğrudan temas kurmanın yarattığı tutumları geçersiz kılabileceğini savunmaktadır. Saunders (2000) ve Hodkinson (2007), çocuk edebiyatı ve ders kitaplarının özel gereksinimle ilgili bilinçaltı olumsuz mesajlar sunduğu konusunda hemfikirler. Rieser’e (2014) göre bu tür kültürel senaryoların sonucu açıktır; bir çocuğun özel gereksinimli bireylere yönelik zorbalık ve nefret suçuna yol açabilecek tutumlarını şekillendirme sürecini başlatır.

Çocuk edebiyatındaki özel gereksinim temsilinin özeti

Alanyazının tekrar incelenmesinin ardından, çocukların okumaya teşvik edildiği klasik kurmaca kitapların içinde, özel gereksinimli bireylere ilişkin birçok olumsuz kalıpyargının ve çocukların onları nasıl algılamaları gerektiğine dair etkilerin saklı olduğu açıktır.

Tichkosky’nin (2009) öne sürdüğü gibi, yazarın hikâye kitaplarına doğal olarak işlediği özel gereksinimin her imgesi aslında toplumun kültürel bilgi ve inançlarının temsilidir (Yokota, 1993). Prater ve Dyches’e (2008) göre, tüm çocuklar için tartışmasız bir şekilde faydalı olabilecek tek şey kapsayıcı edebiyattır. Bunun nedeni, okumanın çocuğun özel gereksinim konusundaki farkındalığını, bilgisini ve anlayışını geliştirdiğine ve çocuğun toplumdaki özel gereksinim konularına aşina olmasını sağladığına inanmalarıdır (Prater ve Dyches, 2008). Baglieri ve Shapiro’nun (2012) argümanı, kapsayıcılığı sağlamak için çocuk kitaplarının özel gereksinimi görmezden gelmemesi veya bundan kaçınmaması, bunun yerine farklılığı benimsemeye çalışması gerektiğidir. Ancak Shakespeare (2005), ‘’estetik kaygının’’ kapsayıcı edebiyatın faydalarını çoğu zaman geçersiz kıldığına ve böylece özel gereksinimli bireylere yönelik önyargıların güçlenmeye devam ettiğini ileri sürmektedir. Ayrıca, edebiyat yeniden düzenlenmediği ve olumsuz kültürel tutumlar ortadan kaldırılmadığı sürece, bu önyargının çocukların özel gereksinime karşı bakış açısını şekillendirmeye devam edeceğini savunmaktadır (Shakespeare, 2005). Çocuk edebiyatının etkileri hakkında ne söylenirse söylensin, Ulusal Müfredatı desteklemek için bu tür kültür ürünlerinin eleştirilmeden kullanılmaya devam edilmesinin uyumlu bir toplum için tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz; çünkü bu metinler, özel gereksinimle ilgili eski ideolojileri ve tarihsel ilkeleri yeni nesil çocuklara aktarmaya devam etmektedir.

Metodoloji

Bu araştırmada, Ulusal Müfredatta halihazırda yer alan beş masal kitabında özel gereksinimin temsili analiz edilmiştir. Araştırmada, bu kurmaca kitaplardaki metin ve illüstrasyonları eleştirel bir şekilde incelemek için proto-metin analizi kullanılmıştır (Bourdillion, 1992). Bu meta araştırma yöntemi, metin analizi, eleştirel söylem analizi ve toplumsal göstergebilim ile görsel analizin bir araya getirilmesiyle ilgili kitaplarda yer alan belirgin ve örtük temsil iletiler ortaya çıkarılacaktır. Metin analizi aracılığıyla, ‘’metne yerleştirilmiş gizli mesajları ortaya çıkarmayı’’ amaçladık (Hoffman ve ark, 2011 s.28).

Metin analizi, edebi eserlerinin yakın okumasının yapılmasıyla gerçekleştirilen esnek bir araştırma yöntemidir. Metinlerde yer alan örtük mesajların içeriğini ve yapısını incelemek için tasarlanmıştır (Frey, Botan ve Kreps, 1999). Eleştirel Söylem Analizi (ESA), araştırmacının, toplumsal olayları ve tutumları etkileyen ana kaynak niteliğindeki metinlerde yer alan gizli eyleyicilerin daha derinlikli anlaşılmasını sağlar (Fairclough, 2003). Bu unsur, araştırmacının masum görünen çocuk kitaplarındaki özel gereksinime yönelik baskının nasıl teşvik edildiğini ortaya çıkarmasını sağladığı için özel gereksinim araştırmalarında oldukça önemlidir (Houston, 2015). ESA, özel gereksinimle ilgili sorunların temel nedenlerini ve metin, toplum ve kültür arasındaki ilişkileri vurgulamak için metnin analiz edilmesini sağlar (Mogashoa, 2014). ESA süreci, araştırmacının edebi eserlerde mevcut belirli temaları ve ortak özellikleri yansıtan kodlar üretmesini sağlar (Houston, 2015). Bu süreç, araştırma için son derece yararlıdır; çünkü tematik bir yaklaşım, özel gereksinimli karakterlerin olumlu veya olumsuz temsil edildiğini belirleyecektir (Fereday, 2006). Ayrıca, ESA’yı bir yöntem olarak kullandığımızda, güç ilişkileri ve özel gereksinim ideojileri de açığa çıkarabilir (Mogashoa, 2014). Bu araştırmada, ESA kullanmak, dilin toplumsal yapısını anlamaya olanak sağlayacaktır. ESA’yı toplumsal göstergebilim uygulamasıyla desteklemeyi amaçlıyoruz. ESA’nın bir dalı olan toplumsal göstergebilim, ağırlıklı olarak dilin toplumda tutum yaratmak için nasıl kullanıldığına odaklanır (Mitchell ve Snyder, 2000). ESA, araştırmacının metinde temalar oluşturmasına olanak tanısa da göstergebilim, kullanılan dilin daha geniş ölçekli anlamını ve okuru özel gereksinimle ilgili daha kapsamlı tutumlara inandırmak için nasıl iletişim kurma ve ikna etme gücüne sahip olduğunu ortaya çıkarabilir (Mapley, 2015). Bu araştırmada göstergebilim kullanılarak, yazarın terminoloji ve dil seçimine odaklanılabilir ve özel gereksinim konularına ilişkin olumsuz yorumlara sahip olabilecek tekil kelimelere dikkat çekilebilir. Bu araştırma yöntemi, araştırmacının edebi eserleri daha eleştirel analiz etmesine olanak tanıyacak ve metinde özel gereksinim bireylere yönelik baskın kalıpyargıların net bir şekilde gösterilmesini sağlayacaktır (Mitchell ve Snyder, 2000). Kitapların derin anlamlarını ortaya çıkarmaya çalışırken (Johnsen, 1993) araştırmanın amacı, bilinçli veya bilinçsiz olarak özel gereksinim ya da özel gereksinim bireyler hakkındaki önyargıları ya da kalıpyargı biçimindeki fikirleri destekleyip desteklemediklerini incelemekti. Başlangıçta makro analiz, yazarlardan birinin geliştirdiği çerçeveye dayanıyordu ve Dyches ve diğerlerinin (2001) çalışmalarından yararlanıyordu. Bu da, her kitabın sayfa sayfa incelenmesi ve özel gereksinimli ya da özel gereksinim bireylerle ilişkili resimler, illüstrasyonlar ya da metinlerin araştırmacı tarafından özel olarak işaretlenmesi anlamına geliyordu (Commeyras ve Alvermann, 1996; Ninnes, 2002). İkinci aşama olan mikro analizde, işaretlenen bölümleri dilbilimsel analiz kullanılarak incelenmiştir (Crawford, 2004). Burada, metnin içindeki dilsel yapılar leksikon, eyleyici ve eylem, ses, fiiller ve sıfatlar- (Ninnes, 2002), özel gereksinim ve özel gereksinim bireyler hakkındaki ‘’gizli varsayımları’’ ortaya çıkarmak için analiz edilmiştir (Crawford, 2004:21). Üçüncü ve son aşamada ilgili kitaplardaki imgeler incelenmiştir (Johnsen, 1993).

Özetle, bu araştırma beş masal kitabında ortaya çıkarılan özel gereksinim imgesini araştırmış, açıklamış ve fenomenolojik terimlerle birinci elden bir tanım elde etmiştir. Başlangıçtan itibaren, bu keşifsel araştırma, bir şeyleri dayatmayı, doğruları bulmayı veya bir şeyi doğru ya da yanlış olarak kanıtlamayı amaçlamamıştır. Sadece gerçeği yorumlama ve bu insani deneyimi anlamaya yardımcı olma çabası gösterilmiştir.

Analiz ve tartışma

Verilerin analizi, ayrı temalar halinde gruplandırılmış bir dizi bulgu ortaya çıkarmıştır. İlk olarak, peri masallarının ‘’mükemmel fiziksel görünüme’’ sahip karakterlere yaptığı vurguyu ele alacağız.

Normallik ve ‘’mükemmel fiziksel görünüm’’

Bu araştırma için incelenen edebi eserlerde, çocuk edebiyatının normal ve fiziksel olarak güzel olma ihtiyacının üstünde kaydadeğer derecede durduğuna dair dikkate değer bir vurgu vardır. Bizim analizimize göre, normallik konusundaki bu ısrarlı tutum, incelediğimiz çocuk kitaplarının çoğunda mevcuttu. Seçilen beş kitaptan dördü, özel gereksinimli olmayan karakterin güzelliğine büyük ölçüde odaklanırken, özel gereksinimli karakterleri ‘’çirkin’’ olarak tanımlamıştı. Örneğin, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler hikayesi, güzelliğin gerek olduğu düşüncesi üstüne temellenir; çünkü hikâye, üvey annenin güzel üvey kızına duyduğu kıskançlık etrafında döner. Kitabın ana karakteri Pamuk Prenses ‘’kar kadar beyaz bir tene, parlak kırmızı yanaklara ve abanoz kadar siyah saçlara’’ sahip olarak tanımlanmaktadır (Southgate ve Scott, 2012: 4). Kitabın görsellerindeki prenses temsili, özel gereksinimli olmayan karakterlerin görünümünün her zaman güzellik ve mükemmellik ile ilişkilendirildiğini göstermektedir. Neikirk (2009) bu argümanı desteklemekte ve bu çarpıtılmış güzellik görüşünün çocukların zihnine bir tohum ektiğine ve bunun da daha sonra ‘’mükemmel fiziksel beden’’ konusunda güvensizliğe yol açacağını savunmaktadır. Bu bulgu, diğer araştırmacıların bulgularını da doğrulamaktadır; çocuklar için hikâye kitaplarının, ‘’normal’’ olmak ve toplum içinde kabul görmek için, metindeki özel gereksinimli olmayan karakterlere benzer özelliklere sahip olmanız gerektiği inancını teşvik ettiğini göstermektedir (Santiago, 2007). Buna ek olarak, normallik vurgusu ve özel gereksinimli karakterin anormal olarak temsili Güzel ve Çirkin hikayesinde de tekrarlanmaktadır. Kitaptaki karakterlerin isimleri, hikâyede temsil edilme biçimlerini yansıtmaktadır. Hikâye, güzelliğin iyiliği, özel gereksinimin ya da ‘’çirkin’’ görünen karakterlerin ise kötülüğü temsil ettiğini öne sürmektedir. Davis, Dickey ve Stratford (1992) tarafından ileri sürülen, fiziksel görünüme odaklanmak, özel gereksinimli olmayan karakterlerin her zaman güzel, popüler ve mükemmellik imgesi olarak temsil edildiği savını desteklemektedir. Fiziksel mükemmeliyet veya özel gereksinimli olmayan karakterin güzel olduğu fikri, incelediğimiz beş metnin tümünde yaygın bir tema olarak karşımıza çıkmıştır. İlginç bir şekilde, beş kitabın tamamında yer alan bir diğer bulgu ise, özel gereksinimli karakterin özellikle ‘’normal’’ ve çekici olan karaktere intikam alma biçiminde zarar vermesiyle ilişkili olarak kötü temsil edilmesiydi. (Shapiro, 2000).

Özel gereksinimli karakterin dışlanması ve ondan kaçınılması

Bu araştırmanın bir diğer önemli bulgusu, incelenen çocuk kitaplarının çoğunda özel gereksinimli karakterin dışlandığı ve hikâyenin anlatısı içinde öteki olarak konumlandırıldığıdır. Örneğin, bu dışlanma teması Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’de ayrıntılı olarak işlenmiştir. Burada cüceler, ‘’büyük ormanın derinliklerindeki küçük bir kulübede’’ yaşadıkları ve ‘’bütün günlerini dağlarda altın arayarak geçirdikleri’’ şeklinde tanımlanmaktadır (Southgate ve Scott, 2012: 14). Her ne kadar cüceler hikâye içinde olumlu karakterler olarak temsil edilse de okur, cüceleri kendi başlarının çaresine bakamayan ‘’çocuksu’’ karakterler olarak algılar. Bu durum, Pamuk Prenses’in onlara karşı bir anne figürü gibi davranmasıyla gösterilmektedir (Croxton, 2015). Bu dışlayıcı davranışa Güzel ve Çirkin hikâyesinde de rastlanmaktadır. Burada kötü karakter uzakta, karanlık, ürkütücü ve terk edilmiş bir ormanda yaşamaktadır; bu da karakterin fiziksel görünümünün toplum içinde kabul görmesini engellediğini düşündürmektedir. Ayrıca, dışlanma teması Çirkin Ördek Yavrusu hikayesinde de temsil edilmektedir. Bu hikâye özel gereksinimi doğrudan temsil etmese de özel gereksinimin meselelerini temsil ettiği düşünülebilir. Bunun nedeni, Çirkin Ördek Yavrusu’nun dış görünüşteki farklılığa ve bunun toplum tarafından kabul edilebilirliğini nasıl belirleyebileceğine odaklanmasıdır. Bu hikâyede görünüm farkı, fiziksel farklılıkları özel gereksinim sorunlarıyla görselleştirilerek analiz edilmiştir. Bu anlayışla, ‘’norm’’ dışında bir bedene sahip olan kişinin karşılaştığı damgalanma, hikâyenin anlatısıyla ilişkilendirilebilir. Hikâye, diğerlerine kıyasla aynı özelliklere sahip olmayan ‘’çirkin’’ bir ördek yavrusuna odaklanır. Bu durum, karakterin dışlanmasına ve eziyet görmesine neden olur. Ördek, diğer hayvan karakterlerle uyum sağlamayı dener ancak tam dört kez dışlanır. Bu kitap, özel gereksinimli bireylerin toplumda günlük karşılaştıkları ‘’beden mükemmelliği’’ ile ilgili yaygın meseleleri açıkça ortaya koymaktadır. Hikâyenin sonunda çirkin ördek yavrusu bir kuğuya dönüşür ve ancak o zaman bu karakter kabul edilir. Bu son, daha önce bahsettiğimiz süper engelli kalıpyargısını içerdiği için sorunludur. Çünkü farklılığın kabul edilebilmesi için kişinin bir şekilde ‘’normal’’ olması gerekmektedir. Özel gereksinim konusuyla birlikte ele alındığında bu yaklaşımın okurun özel gereksinimli bir bireyin toplumdaki ‘’normal’’ insanlar tarafından kabul edilemeyeceğini, ancak benzer bir bedensel farklılığa sahip olanlar tarafından kabul edilebileceğini düşünmesine neden olacağı ileri sürülebilir. Rieser (2014), bu özel gereksinim konusuna odaklanan çocuk edebiyatının, çocukların zihinlerini şekillendirerek farklılıklara karşı olumsuz tutumlar geliştirmelerine yol açtığını öne sürmektedir. Rieser, bu etkili iletilerin, özel gereksinimli bireylere yönelik zorbalık ve nefret suçlarının neden hala var olduğuna dair başlıca gerekçelerden biri olduğunu ileri sürmektedir (Rieser, 2014).

Özel gereksinimli karakterin kötülüğün nesnesi olması

Bu araştırmanın bir diğer bulgusu, özel gereksinimli karakterin genellikle kötü karakter olarak yansıtılmasıdır. Daha önce de belirtildiği gibi, Peter Pan bu rolü özel gereksinimli karakterle ilişkilendiren asıl kitaptır. Bu hikâyenin bizim versiyonumuzdaki Kanca karakteri, ‘’haydutların en kötüsü’’ (Collins ve Wilkinson, 2012:26) olarak tanımlanmış ve bir elinde kılıç, diğer elinde ise dev bir kancayla duran vahşi ve acımasız bir kaptan olarak resmedilmiştir. Kanca’nın hikâyeye dahil edildiği her bölümde, sürekli olarak özel gereksinimli olmayan karakterlere karşı intikam almaya çalıştığı görülmektedir. Bu durum, Dahl’ın (1993) özel gereksinimli karakterlerin temsil edildiği yerlerde genellikle özel gereksinimli olmayan karakterlerden intikam alma eğiliminde oldukları yönündeki görüşünü desteklemektedir. Bu da okurun, özel gereksinimli bireyin yaşam koşullarının, suçu ve suçluluğu başkalarına yüklemesine neden olduğuna inanmasını sağlar. Özel gereksinimin bir başka olumsuz temsili de Rumpelstiltskin kitabında gözlemlenebilir. Bu hikâyede ‘’deforme olmuş’’ bir cüce olarak tanımlanan ana karakter, sinsi ve acımasız bir karakter olarak temsil edilmiştir. Rumpelstiltskin kitap boyunca ‘’cin’’, ‘’tuhaf’’, ‘’küçük’’, ‘’korkunç’’ ve ‘’çirkin’’ olarak tanımlanmıştır (Ross, 2010: 31). Kötülüğün nesnesi olarak, kraliçenin yeni doğan bebeğini çalmasıyla hikâyeye dahil edilmiştir. Quayson (2007), çocuklar bu tür hikayeleri okuduğunda, karakteri sevmediklerini ve bunun, özel gereksinime karşı bir damgalanmanın gelişmesine yol açtığını savunmaktadır. Solis (2014) ise, özel gereksinimle ilgili bu mevcut görüşlerin, çocukların belirli bir özel gereksinimin, bir kişinin karakter özelliklerini belirleyebileceğine inandırılmaları sonucu gerçekçi hale gelebileceğini öne sürmektedir. Özel gereksinimli bireylere yönelik estetik kaygının temel nedeni bu yanlış inançlardır (Quayson, 2007).

‘’Sonsuza kadar mutlu’’ ile biten masallar

Analizimizde önemli görülen son temamız, bu peri masallarındaki hikâyenin farklı şekillerde sona ermesiydi. Bu tespit, araştırmanın oldukça önemli bir yönünü oluşturur; çünkü her kitabın sonu önceki bölümlerde ele aldığımız konularla ilişkilidir. Örneğin, Güzel ve Çirkin kitabı, normalliğin özel gereksinim sorununa katkıda bulunan bir son sunmaktadır. Bunun nedeni, finalde çirkinin sihirli bir şekilde her zaman olduğu gibi yakışıklı bir prense dönüşmesidir. Burada, bu sonun Çirkin Ördek Yavrusu’nunkine ne kadar benzediğini not etmek dikkate değerdir. Bu gerçekçi olmayan son, Harnett’in (2000) bu tür çocuk edebiyatının özel gereksinimli karakterleri kullanırken süper engelli kalıpyargısını kullandığı görüşünü desteklemektedir. Özel gereksinimli karakterleri süper engelli olarak temsil eden edebiyat, insanları, başkaları tarafından kabul edilmek için özel gereksinimlerini değiştirmeleri ve ‘normal’ olarak görülen standartları karşılamaları gerektiği düşüncesine sevk etmektedir. Özel gereksinimli karakterin bu şekilde dönüştürülmesinin, çocukları özel gereksinimin gerçekçi olmadığına ve özel gereksinimli bireylerin sihirli bir şekilde iyileştirilebileceğine ya da tedavi edilebileceğine inandırdığı ileri sürülmektedir. Bu, özel gereksinimin yanlış bir temsilidir ve yaratabileceği sonuçları ve toplumsal önyargıyı göz ardı etmektedir (Harnett, 2000). Ayrıca Beckett ve ark. (2010), ‘sonsuza dek mutlu’ sonların sorunlu kullanımının, çocukların özel gereksinimli karakterin daha az önemli olduğuna inanmalarına yol açtığını ve özel gereksinimli bireylerin yaşamları boyunca karşılaştıkları engelleri ve damgalanmayı da göz ardı ettiğini savunmaktadır. Analiz edilen beş kitabın dördünde ‘sonsuza dek mutlu’ ifadesi kullanılmıştır. Araştırmada, bu tür bir sonun kullanıldığı kitapların çoğunda özel gereksinimli karakterin ya öldürüldüğü ya kaybolduğu ya da ‘normal’ bir kişiye dönüştürüldüğü görülmüştür. Örnek olarak, Rumpelstiltskin kitabı, karakterin pencereden kaybolmasıyla sona erer ve ardından ‘sonsuza dek mutlu yaşadılar’ ifadesiyle mutlu bir görsel gelir (Ross, 2010: 36). Özel gereksinimin bu kadar olumsuz bir şekilde temsil edilmesiyle çocuklar normalliğin gücüne ve hikayedeki özel gereksinimli olmayan ve özel gereksinimli karakterler arasındaki hiyerarşiye maruz kalmaktadır.

Bir başka sorunlu hikâye sonu da Peter Pan adlı kitapta gözlemlenmiştir. Kitabın sonu şu ifadeyi içermektedir: ‘Kanca suya düştü, timsah çenesini açtı- ve sonunda akşam yemeği olarak Kanca’nın geri kalanını yedi.’ (Collins ve Wilkinson, 2012, s. 66). O halde burada, özel gereksinimli karakter mizahi olarak temsil edilmektedir ve bu da çocuk edebiyatında sıkça rastlanan bir temsildir (McGrail ve Rieger 2014). McGrail ve Rieger (2014), bu tür temsillerin çocukları özel gereksinimli bireylere gülünmesi gerektiği yönünde etkilediğine inanmaktadır. Bu özel gereksinim algısı, çocukların özel gereksinimli kişileri toplumdaki önem ve hiyerarşi açısından kendilerinden daha aşağı bir konuma yerleştirmelerini de sağlamaktadır (McGrail ve Rieger, 2014).

Sonuç

Bu çalışma boyunca özel gereksinimin klasik çocuk edebiyatındaki temsili incelenmiştir. Araştırmamızın ana bulgusu, toplum tarafından onaylanan sözde ‘normların’ önemli ölçüde odak noktası ve temsili olmuştur. Santiago (2007), çocuk edebiyatında normalliğin temsilinin, toplumda kabul görmek için insanların belirli fiziksel özelliklere sahip olması gerektiği inancını yarattığını tespit ederek bu bulguları desteklemektedir. Metinlerin çoğundaki bir diğer önemli bulgu da özel gereksinimli karakterin dışlanması, öteki olarak konumlandırılması ve kötülük timsali olarak sembolize edilmesiydi. Buna ek olarak, özel gereksinimli karakter yalnızca kötülükle ilişkilendirilmekle kalmayıp, aynı zamanda okurun ona gülmesini teşvik eden bir şekilde sunuluyordu. Daha önce yapılan çalışmaları destekleyen bir başka bulgu da hikâye sonlarının ‘sonsuza dek mutlu’ şeklinde bitirilmesiydi. Bu çarpık bakış açısında, sonsuza dek mutlu sonun kullanılması sıklıkla özel gereksinimli karakterin önemsiz olduğunu ve herkesin mutlu bir hayat yaşaması için bu karakterlerin yok olmasının ya da dönüştürülmesinin şart olduğunu göstermiştir (Beckett vd., 2010). Bu bulgu araştırmamızın merkezinde yer alırken, özel gereksinime ilişkin başka sorunlu temsillerde tespit edilmiştir; bu da bizi bu kitapların küçük çocuklarla eleştirilmeden kullanılmaya devam edilmesini sorgulamaya yöneltmiştir.

Yukarıda detaylandırılan bulgular, klasik çocuk masallarının İngiliz Ulusal Müfredatında kullanılmasının sorunlu olduğu sonucuna ulaşmaktadır. Çünkü bu araştırma, özel gereksinimin bu metinlerde olumsuz bir şekilde formüle edildiğini göstermektedir. Bu tür ayrıştırıcı hikayelerin bulunması, Greta’nın (1986) özel gereksinimin nasıl acınacak bir durum olarak temsil edildiğini ve özel gereksinimli olmayan insanlar ve toplum için bir yük olduğunu tespit eden araştırmasıyla paralellik gösterir. Biz de benzer şekilde, özel gereksinime karşı bu tür ayrımcı ideolojilerin ve özel gereksinimli karakterlerin anlatılara dahil edilmesinin yetersizliğinin, özel gereksinimli bireylerin toplum içinde ayrıştırılmasına yol açtığını öne sürüyoruz. Ayrıca, edebi eserlerde özel gereksinimle ilgili konuların bu şekilde işlenmesinin, küçük çocuklarda özel gereksinimli bireylere yönelik engeller ve olumsuz önyargılar yaratabileceğini ileri sürüyoruz. O halde bulgularımız, Prater ve Dyches’in (2008) araştırmasını destekliyor; bu araştırma, tüm çocuklar için tartışmasız bir şekilde faydalı olabilecek tek şeyin ‘kapsayıcı edebiyat’ olduğunu öne sürüyor. Bu nedenle, İngiliz Ulusal Müfredatını desteklemek amacıyla kullanılan mevcut müfredat metinlerinin öğretmenler tarafından öğretme ve öğrenme faaliyetlerinde eleştirilmeksizin kullanılmamasını sağlamak üzere bu metinlerin incelenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Kaynakça

Agbaw, Y (2011) Reading Disability in Children’s Literature: Hans Christian

Anderson’s Tales. Journal of Literary & Cultural Disability Studies, Vol. 5(1), 91-107

Ayala, E. C. (1999). “Poor Little Things,” and “Brave Little Souls”: The Portrayal of Individuals with Disabilities in Children’s Literature. Reading Research and Instruction, Vol. 39, pp. 103-117.

Baglieri, S and Shapiro, A (2012) Disability Studies and Inclusive Classroom. Oxon: Routledge. Barnes, C (1992) Disabling Imagery and the Media: an Exploration for Media Representations of Disabled People. Halifax: Ryburn Publishing Limited.

Beckett, A, Ellison, N, Barrett, S and Shah, S (2010) ‘Away with the Fairies?’ Disability within Primary school age Children’s Literature. Disability and Society. [online], Vol. 25(3), pp. 373-386. Available at: https://www.researchgate.net/publication/233027215_’Away_with_the_fairies’_Disabi lity_within_primary-age_children’s_literature [Accessed 1 February 2016].

Biklen, D. and Bogdana, R. (1977) Media portrayal of disabled people: A study of stereotypes’. Inter‐racial Children’s Book Bulletin, Vol. 8(6–7), pp. 4–9

Bourdillion, H (1992) History and Social Studies – Methodologies of Textbook Analysis. Amsterdam: Swets and Zeitlinger.

Cameron, L and Rutland, A (2006) Extended contact through story reading in school: Reducing children’s prejudice toward the disabled. Journal of Social Issues [online], Vol. 62(3), pp. 469–88. Available at: https://kar.kent.ac.uk/4158/1/Cameron_et_al2006-Journal_of_Social_Issues.pdf [Accessed 4 February 2016].

Collins, J and Wilkinson, A (2012) Peter Pan. London: Ladybird Tales.

Connor, D. and Bejoian, L. (2007). Crippling school curricula: 20 ways to teach disability, The Review of Disability Studies: An International Journal, Vol. 3(3), pp. 3- 13.

Commeyras, M. and Alvermann, D. E. (1996) Reading about women in world history textbooks from one feminist perspective, Gender and Education, Vol. 8(1), pp. 31– 48.

Crawford, K. (2004). Inter Cultural Education: the role of school textbook analysis in shaping a critical discourse on nation and society. Paper presented at the Pacific Circle Consortium 27th Annual Conference, Hong Kong, Institute of Education. 21st23rd April 2004.

Crow, L. (1990) Disability In Children’s Literature. Transcript of a seminar given to the Arts Council Literature Department, [online]. Available at: http://www.roaringgirl.com/work/disability-in-childrens-literature [Accessed 8 Sep. 2014].

Croxton, K (2015) Disney Narrative Influences: Authors Snow White, the Grim Brothers and the Studio the Dwarfs Build. In: Jackson, K, M and West, M, I (Eds). Walt Disney from Reader to Storyteller: Essays on the Literary Inspirations. McFarland: USA. pp. 21-30.

Dahl, M (1993) The Role of the Media in Promoting Images of Disability – Disability as metaphor: The Evil Crip. Canadian Journal of Communication, [online] Vol. 18(1). Available at: http://www.cjc-online.ca/index.php/journal /article/view/718/624 [Accessed 16February 2016].

Davis, K, Dickey, J and Stratford, T (1987) Out of Focus. London: Women’s press. Department of Education (2014) The National Curriculum in England: Key Stages 1 to 4 Framework Document. London: Crown.

Dyches, T. T; Prater, M. A.and Cramer, S. (2001). Characterization of Mental Retardation and Autism in Children’s Books. Education and Training in Mental Retardation and Developmental Disabilities, Vol. 36, pp. 230-243.

Fairclough, N. (2003) Analysing Discourse: Textual Analysis for Social Research. London: Routledge.

Fereday, J (2006) Demonstrating Rigor Using Thematic Analysis: A Hybrid Approach of Inductive and Deductive Coding and Theme Development. International Journal of Qualitative Methods, [online] Vol. 5(1), pp. 80-92. Available at: http://ijq.sagepub.com/content/5/1/80.full.pdf+html [Accessed 21 Apr. 2016].

Flood, A (2016) The Guardian: Fairytales Much Older Than Previously Thought, Say Researchers. The Guardian Newspaper [online], 20 January. Available at: http://www.theguardian.com/books/2016/jan /20/fairytales-much-older-than-previously-thought-say-researchers [Accessed 10 February 2016].

Frey, L, Botan, C and Kreps, G (1999) Investigating communication: An introduction to research methods, 2nd ed. Boston: Allyn and Bacon.

Fritzsche, K. P. (1992) ‘Prejudice and underlying assumption,’ in: H. Bourdillion (ed.), History and Social Studies – Methodologies of Textbook Analysis. (Amsterdam, Swets and Zeitlinger). pp. 29–52.

Goodley, D. (2010) Disability Studies. An interdisciplinary Introduction. London: Sage. Greta, L (1986) “Handicapped Characters in Children’s Literature: Yesterday and today.” Children’s Literature Association Quarterly [online], Vol. 10(4), pp. 181–84. Available at: https://muse.jhu.edu/article/248427 [Accessed 4 February 2016].

Hall, L (1994) Fairy Tales in the Primary Curriculum. Education 3-13. [online], Vol. 25(1), pp. 18-23. Available at: http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/03004279785200051 [Accessed 26 February 2016]

Harrill, J. L., Leung, J. J., McKeag, R. A., and Price, J. (1993). Portrayal of Handicapped/disabled Individuals in Children’s Literature: Before and After Public Law 94-142. Oshkosh: University of Wisconsin-Oshkosh.

Harnett, A (2000) Escaping the ‘Evil Avenger’ and the ‘Supercrip’: Images of Disability in Popular Television. The Irish Communications Review[online], Vol. 8, pp. 21-28. Available at: http://www.icr.dit.ie/volume8/articles/21-29Harnett.pdf [Accessed 1st February, 2016].

Hodkinson, A. (2007a) Inclusive Education and the Cultural Representation of Disability and Disabled People: Recipe for Disaster or Catalyst of Change? Research in Education, Vol. 77, pp. 56–76

Hodkinson, A (2016a) Constructing Impairment and Disability in School Reading Schemes. International Journal of Primary, Elementary and Early Years.

Hodkinson, A. (In Press) The Unseeing Eye: Disability and the hauntology of Derrida’s ghost. A story in three parts. International Review of Qualitative Research.

Hodkinson, A. and Beigi, A. (2014) The curious case of the school textbook: pedagogical support or covert tool of manipulation? Educationalfutures The Journal of the British Education Studies Association. Vol. 6(2), pp. 54-66.

Hodkinson, A. and Beigi, A., (2016) A comparative analysis of the cultural representation of disability in school textbooks in Iran and England. Education 3-13, 3(33), pp. 1-14.

Hoffman, J, V, Wilson, M, B, Martinez, R, A and Sailors, M (2011) Content Analysis: The Past, Present and Future. In: Duke, N, K and Mallette, M, H. eds. Literacy Research Methodologies. 2 nd ed. New York: The Guilford Press.

Houston, E (2015) The Representation of Learning Difficulties in Mid-TwentiethCentury Classic American Novels. Master’s Degree. Dissertation, Liverpool Hope University

Hughes, C (2012) Seeing Blindness in Children’s Picture books. Journal of Literary and Cultural Disability Studies. [online], Vol. 6(1), pp. 35-51. Available at: http://online.liverpooluniversitypress.co.uk/doi/abs/1.3828/jlcds.2012.3 [Accessed 1 February 2016].

Johnsen, E.B. (1993) Textbooks in the kaleidoscope: A critical survey of literature and research on educational texts (New York, Oxford University Press).

Le, E (2006) The Spiral of anti-other Rhetoric: Discourses of Identity and the International Media Echo. Amsterdam: John Benjamin’s Publishing. p.15.

Leslee, K and Sturn, B (2007) We Said Feminist Fairy Tales, Not Fractured Fairy Tales. Children & Libraries: The Journal of the Association for Library Service to Children [Online], Vol. 5(3), pp. 38-41. Available at: https://www.csun.edu/~bashforth /305_PDF/305_FinalProj/305FP_Gender/WeSaidFemiistNotFracturedFairyTales _Winter07.pdf [Accessed 6 February 2016].

Mccabe, J., F. Fairchild, L. Grauerholz, B. Pescosolido and D. Tope, (2011) Gender in twentieth century children’s books patterns of disparity in titles and central characters, Gender and Society, Vol. 25(2), pp. 197-226.

Mapley, H (2015) In Search of Disability: A Critical Discourse Analysis of a Key Stage 1 Guided Reading Scheme. Disability & Society Vol. 30(6), pp. 896-909.

McGrail, E and Rieger, A (2014) Humor in Literature About Children With Disability: What Are We Seeing in Literature? The Educational Forum, Vol. 78(3), pp. 291-304.

Mitchell, D, T and Snyder, S, L (2000) Narrative Prosthesis: Disability and the dependencies of discourse. Ann Abor: University of Michigan Press.

Mogashoa, T (2014) Understanding Discourse Analysis in Qualitative Research. International Journal of Humanities Social Sciences and Education [Online], Vol. 7(1), pp. 104-113. Available at: https://www.arcjournals.org/pdfs/ijhsse/v1-i7/12.pdf [Accessed 26 Mar. 2016].

Neikirk, A (2009) ‘Happily Ever After’ (or What Fairytales Teach Girls about Being Women) Hohonu: A Journal of Academic Writing [Online], Vol.7, pp. 38-42. Available at: https://hilo.hawaii.edu/academics/hohonu/documents/Vol07x07HappilyEverAfter.pdf [Accessed 14 Apr. 2016]

Ninnes, P. (2002) Discursive space(s) in science curriculum materials in Canada, Australia and Aotearou/New Zealand. Journal of Curriculum Studies, Vol. 34(5), pp. 557–80.

Prater, M (2003) Learning Disabilities in Children’s and Adolescent Literature: How are Characters Portrayed? Learning Disability Quarterly Vol. 26(1), pp. 47-62.

Prater, M and Dyches, T (2008) Teaching about Disability through Children’s Literature. Westport: CT Libraries Unlimited.

Preston, D (2010) Finding Difference: Nemo and Friends Opening the Door to Disability Theory. English Journal, Vol. 100(2), pp. 56-60.

Quayson, A (2007) Aesthetic Nervousness: Disability and the Crisis of Representation. Chichester: Columbia University Press.

Rieser, R (2014) Anti-Bullying Alliance: Challenging Bullying and Harassment of Disabled People in Class: A Resource For Teachers. [online]. London: Disability History Month. Available at: http://www.antibullyingalliance.org.uk/media/10881/Challenging -Bullying-and-harassment-of-disabled-people-FINAL.pdf [Accessed 11 Feb. 2015].

Reiser, R. and Mason, m. (1992) Disability equality in the Classroom: A human rights issue. Available online at: http://www.worldofinclusion.com/res/deinclass/text_only.pdf (accessed 6 Jul. 2014).

Ross, T (2010) My Favourite Fairy Tales. Great Britain: Andersen Press.

Santiago, S (2007) Snow White and the Seven ‘Dwarfs’ – Queercripped. Hypatia, Vol. 22(1), pp. 114-131.

Saunders, Kathy (2000) Happy Ever Afters: A story-book code to teaching children about disability. Stoke-on-Trent: Trentham Books Limited.

Shakespeare, T (2005) Disability Studies Today and Tomorrow. Sociology of Health & Illness, Vol. 27(1), pp. 138-148.

Shakespeare, T (1994) Cultural representation of disabled people: Dustbins for disavowal? Disability & Society, Vol. 9(3), pp. 283–99.

Shapiro, A (2000) Everybody Belongs: Changing Negative Attitudes Towards Classmates with Disabilities. New York: Routledge.

Siebers, T (2010) Disability aesthetics. Ann Arbor: University of Michigan Press.

Schmiesing, A. (2014) Disability, Deformity, and Disease in the Grimm’s’ Fairy Tales. Detroit: Wayne State University Press.

Snyder, S, L and Mitchell, D, T (2006) Cultural Locations of Disability. Chicago: University of Chicago Press.

Solis, S (2004) The disability making Factory: Manufacturing ‘Differences’ through Children’s books. Disability Studies Quarterly [Online], Vol. 24(1). Available at: http://www.dsq-sds.org/article/view/851/1026 [Accessed 6 February 2016].

Sontag, S (1978) Illness as metaphor. New York: Farrar, Strauss and Giroux.

Southgate, V and Scott, G (2012) Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler. London: Ladybird Tales.

Titchkosky, T (2009) Disability Images and the Art of Theorizing Normality. International Journal of Qualitative Studies in Education, Vol. 22(1), pp. 75-84.

Wall, B and Crevecoeur, Y (1991) Narrator’s Voice: The Dilemma of Children’s Fiction. New York: Palgrave Macmillan.

Ullah, H. Ali, Z. and Naz, A. (2014) Gender Representation in Children’s Books: A Critical Review of Empirical Studies, World Applied Sciences Journal Vol. 29(1), pp. 134-141.

Walter, A and Horne, S (2000) The Ugly Duckling. London: Hopscotch Fairy Tales.

Yokota, J (1993) Issues In selecting Multicultural Children’s Literature. Language Arts, Vol. 70(3), pp. 156-167.

Zascavage, V. (2014) Disability, Difference, and Determination in Grimm’s Fairy Tales, International Journal of Humanities and Social Science, Vol. 4(11), pp. 157- 164

İngilizceden Türkçeye Çeviren: İlayda Altuner

Çeviri Editörü: Büşra Yaman

Kaynak Metin: Hodkinson, Alan, Jemma Park (2017) “‘Telling Tales’. An Investigation into The Representation of Disability in Classic Children’s Fairy Tales”, Educationalfutures, Cilt: 8, Sayı: 2, s.48-68.

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top