Hayvanlarda Engellilik: Feridun Oral’ın ‘Farklı Ama Aynı’ Kitabı Üzerine Bir İnceleme

Prof. Dr. Asalet Erten

Çocuk yazını çocuğun dünyayı keşfetmesi ve anlamasına yardımcı olan bir alandır. Çocuğun günlük hayatta karşısına çıkabilecek olaylara daha objektif bir bakış açısıyla bakabilmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle, çocuk yazını eserlerinde işlenen konular da hassasiyetle seçilmeli ve iyi örneklerle anlatılmalıdır. Son zamanlarda da zor ve travmatik konular, örneğin; ölüm, şiddet, savaş, göç, boşanma ve engellilik gibi konular da işlenmeye başlamıştır. Bazı yazarlar bu konulara hiç değinmemekte, bazıları ise hayatın gerçekleri olduğu için çocuk okurların da bu konulardan haberdar olmaları gerektiğini savunmaktadırlar. Çocuk gerçekliği dediğimiz bu olgu sorun odaklı çocuk yazını içinde yerini almıştır. Çocuk okurun farkındalığını arttırmak ve sorunlarla yüz yüze geldiğinde ne yapacağına karar vermesi ve davranması konusu önem taşımaktadır. Tüfekçi Can’a göre 21. yüzyılda travmatik konuları çocuklardan saklamak imkansızdır, bu nedenle çocuk kitaplarında bu konulara yer verilmelidir (2014). Bu görüşe Yavuzer de katılmakta yazarların yer yer olumsuz konuları işlemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Zor ve travmatik konuların işlenmesindeki en önemli durum çocuk okura konunun nasıl anlatılacağıdır.

Konunun nasıl anlatılacağını tamamlayan bir unsur da konunun odağındaki karakterdir. Çocuğun anlayışına uygun karakter seçimi de çocuğun o karakter ile özdeşleşmesini sağlayacaktır. Bunun nedeni ise, çocuk okur kendi sorunu ya da sorunlarına benzer bir durum ile karşılaşınca bu kahraman ya da kahramanlarla daha kolay iletişim kuracak ve çözüm yollarını görecektir.

Kahraman ya da kahramanlar insan olabileceği gibi cansız varlıklar (robot, araba gibi), bitkiler ve hayvanlar da olabilmektedir. Hatta, bu karakterlere insan özellikleri bile verilmektedir. Bu nedenle, kahraman ya da kahramanlar engelli, hasta, kötü muamele görmüş insanlar olabileceği gibi aynı durumda bitkiler ve hayvanlar da olabilir. Bu durumda çocuk okur insan karakter ile nasıl özdeşleşebiliyorsa bitki ya da hayvan ile de aynı ilişkiyi yaşayabilmektedir. Tepkiler değişmez. Kahramanın engelli olması durumunda da engelliliğin türüne ve derecesine göre kabul etme ya da kabul etmeme, olumlu ya da olumsuz bulma hali mümkündür.

Travmatik ve zor konular anlatılırken didaktiklik ön planda olmadan çocuk gerçekliği, çocuğa görelik ve çocuk bakış açısına uygunluk önemli olmalıdır çünkü çocuk okur hikayedeki kahraman ile kendini özdeşleştirebileceği için güven duygusu boyut kazanmaktadır.

Çocuk yazınında fabl türü eserlerde hayvan karakter odak noktasında olduğu için hayvan sevgisine sahip çocuk okur hayvanı çok sevdiği için engelli olsa bile ona şefkat duygusu hep vardır. Aslan’a göre engellilik duyarlılıkla işlenmesi gereken konulardan biridir. Çocukların engellilerin durumlarını ve farklılıklarını anlayabilmeleri, onlarla eş duyumsal ilişki kurabilmeleri, sorunlarına duyarlılıkla ve bilinçle yaklaşabilmeleri için küçük yaşlardan başlayarak bu konunun başarıyla ele alındığı çocuk yazını ürünleriyle de buluşturulması gerekir (2021).

Engelli kavramı her toplumda yer alan sadece bireyler için değil hayvanlar için de geçerlidir. Sakat terimi özürlü teriminden değişerek engelli imgesine evrilmiştir. Daha da ötesi engelli, eksik ve kusurlu terimlerinden farklı olarak algılanmaktadır. Sosyal ihtiyaçlar giderilse de engellinin iç dünyasını anlamak oldukça zordur. Öte yanda, bir engelli ile karşılaşan ister insan ister hayvan olsun empati yapmak durumu biraz daha kolaylaştırır.

Buradan hareketle bu yazının konusu olan Feridun Oral’ın ‘farklı ama aynı‘ başlıklı resimli çocuk kitabı incelenecektir. Kitap doğuştan engelli olan bir oğlak ile ilgilidir. Oğlağın ön bacakları tutmamaktadır. Bu nedenle yürüyememektedir. Çoban yavruyu görür ve onun biraz farklı olduğunu anlar çünkü yavrunun ön ayakları farklıdır. Bu nedenle, onu hep heybesinde taşır. Sürüyü otlatırken bir gün bir ağaç altında oturur ve yere bir şeyler çizer küçük oğlak da onu izlemektedir. Başka bir gün, çoban yere çizdiği ağaç dallarını bisiklet yapmış olarak döner. Bu ağaç dallarından yapılmış bisiklete binen oğlak çok mutlu olur ve öyle bir meler ki bütün diğer hayvanlar yanına gelir. Artık oğlak da yürüyebiliyor ve arkadaşları gibi zıplayıp oynayabilmektedir. Hatta bir gün, çalılıklarda dallar dolanan bir keçiyi kurtarır ve arkadaş olurlar ve hiç ayrılmazlar. Derken, biri kız diğeri erkek oğlak sahibi olurlar. Yavrular ondan farklı ama aynıdırlar.

Kitabın kahramanı engelli bir oğlaktır. Yazar engelli bir hayvanı kahraman yapmıştır ve çocuk okurların günlük hayatta böyle durumlar ile karşılaşabileceklerini vurgulamaktadır. Kitabın başlarında engelli olmasına rağmen oğlak koşup zıplayacağı günlerin hayalini kurmaktadır. Çobanın hayal gücü ve yardımıyla bunu başarır. Yazar çocuk okurların umutsuzluğa kapılmamaları için oğlağı yürütmüş ve olumlu mesaj vermiştir.

Yazar hayatta aşılması zor engeller vardır ancak paylaşıldığında bu engeller de aşılır temasını işlemektedir. Engelli olanları dışlamaktansa onlara yardımcı olunduğunda engeller aşılmaktadır. Kahramanın hayvan olması, hayvan sevgisini perçinlemektedir. Oğlak da engelli olmasına rağmen hayata küsmez ve tam tersine hayaller kurup yaşamaya devam etmektedir. Çocuk okur da şikayet etmeyen oğlak da hayatın devam ettiğini öğrenir.

Oğlağın duyguları çizimlere de yansımış böylece sözel ve görsel birbirini tamamlamaktadır. Yazar ve çizerin aynı kişi olması da bu husus da rol oynamaktadır. Feridun Oral’ın hassas bir konuyu böylesine etkileyici bir biçimde hayvanlar üzerinden sunması çok önemlidir. Hatta, kitabın başlığı da bunu yansıtmaktadır. ‘farklı ama aynı‘ küçük harflerle ve eğri büğrü yazılmıştır. Aslında mesaj en başta kitabın kapağından verilmektedir.

Yazar çocuk okurlara hayata bir engelle başlayanların fiziksel olarak farklı görünmesinin dışında herkes ile aynı olduğunu göstermektedir. Engeller paylaşarak ve yardımlaşarak ortadan kaldırılabilir. Hayatında hiç engelli birini insan ya da hayvan olsun görmeyen bir çocuk okur bir hayvanın engelli olmasından çok şey öğrenebilir. Umut vardır.

Diğer yavrulardan farklı olan oğlağı hem çoban hem de sürüdeki hayvanlar dışlamamaktadır. Aksine oğlak diğer yavrular ile oyunlar oynar, arkadaşlık eder. Çoban da diğer hayvanlar da onu severler.

Çobanın engelli oğlağın yaşamını devam ettirebilmesi için ağaç dallarından bisiklet yapması onun yaratıcılığının ve merhamet duygusunun göstergesidir. Öte yanda, oğlağın da bir başka hayvana yardım etmesi de sanki onun borcunu ödediğinin göstergesidir. Bir başka deyişle, kendisi yardım aldığı için o da bir başka hayvana yardım etmektedir. Yardımlaşma ve paylaşma kitabın ana temasını oluşturmaktadır. Yazar doğrudan mesaj vermek yerine böyle bir yöntemi tercih etmiştir. Aslında kahraman engelli bir çocuk olabilirdi ama tema bir engelli hayvan üzerinden verilmiştir. Feridun Oral’ın doğa tasvirleri resimler yoluyla verilmiş böylece çocuk okur resimleri takip ederek de hikayeyi öğrenmektedir.

Çocuk edebiyatında zor konulardan biri olan engellilik ‘farklı ama aynı‘ başlıklı resimli kitapta çocuk okuru üzmeden, incitmeden empati kurdurarak ve hayvan sevgisi üzerinden 22 sayfada başarı ile anlatmaktadır. Kitabın sol tarafındaki sayfaların büyük bir çoğunluğu tam sayfa resimden oluşmaktadır. Bu durum da çocuğa doğanın keyfini çıkarmasını sağlamaktadır. Sözel ve görsel el ele kitabın hikayesini tamamlamaktadır. Sadece kitap sözel ya da sadece görsel olsaydı bu kadar etkileyici ve yüreğe dokunan bir kitap olamazdı. Feridun Oral’ın bütün çocuklara ithaf ettiği bu kitap uluslararası boyutta da bütün çocuklara seslenerek onları empati yapmaya davet etmektedir.

Oral’ın görüşleri engellilik üzerine çalışma yapan Ünal’ı onaylamaktadır:

Bir edebi eserde engellinin kendini bulması, yaşamın zorluklarıyla baş edebilmek için yeni ufuklar fark edip, yeni umutlar kazanması ne kadar önemliyse, bir engelsiz bireyin bir engellinin yaşam zorluklarını anlaması, kendi davranışlarının kolaylaştırıcı mı zorlaştırıcı mı olduğunu düşünmesi, empati kurabilmesi, ön yargılardan sıyrılabilmesi de o denli önemlidir. Çocuk edebiyatı ise bu köprüyü kurabilecek gizil gücü olduğu için ön yargıları en aza indirgemede, engelli ve engelsiz bireylerin insan olarak buluşabilmelerini sağlamada çok önemli bir yere sahiptir. Bunu edebi ölçütlerden ödün vermeden yapabilen eserler en ideal eserlerdir (2011: 51).

Kaynakça

Aslan, C (2021) Çocuk Edebiyatı ve Duyarlık Eğitimi. Ankara: Pegem Akademi Yayınları

Oral, F (2024) Farklı Ama Aynı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. 6. Baskı

Tüfekçi, C. D (2014) Çocuk Edebiyatı Kuramsal Yaklaşım. Konya: Eğitim Yayınevi

Ünal, G.A (2011) Türk Çocuk Edebiyatında Engellilik. İstanbul: Evrensel Basım Yayın

Yavuzer, H (2001) Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top